Kuzey Kulesi.1

Kılıçkanı şehri, Wermath ormanlarının görkemli ağaçlarının arasından ilk defa göründüğünde, tarif edilemez duygular yaşatır. Buraya ilk defa görenlerin çoğu şehrin içinde kaybolana kadar -ki düzeniyle bu çok zor gibi görünür- şaşkınlıktan bu farklılıklar gösterisine bakakalır. Helis de aynen bu şekilde, kendini yaşamadığı hislerin bütünlüğüne kaptırdı. Yanındaki koyu yeşil üniformalı kapı korumaları olmasa, görevi aklının bir köşesine gizlenebilir, iletmesi gereken çok acil mesajı bile unutabilirdi. Ama yanındaki genç askerlerden biri sonunda ona sesini duyurabildi ve doğru yöne doğru yürümeye başladı. Şehrin girişindeki ana kapıdan sonra açıklığın ortasında belirsizce duran iki kapıdan daha geçtiler. Bunların belirsizliklerinin sebebi, etraflarında duvar olmayışıydı, ve görünen o ki herhangi bir avluya da değil, sadece aynı yolun devamına açılıyorlardı. Adam kendi ağzının açılıp "Bunların amacı nedir?" dediğinde, bu soruyu nasıl içerde tutamayıp dışarı çıkarttığına inanamadı. Askerlerden biri onu hafif bir tebessümle inceledikten sonra kafasını çevirip, "Varlıkları eski bir mite dayanır. Daha fazla bilgimiz yok." diyerek geçiştirircesine susturdu adamı.

Helis, yolunun çok uzun olduğunu aklına yatırdı. Bu kadar çok sokağın ve geçitlerin olduğu mekanda daha kimbilir kaç gariplikgöreceğini düşündü. Yaşadıkları ne kadar buna izin vermese de, o yine gittiği yerlerden keyif almaya çalışıyordu. Patlama sesleriyle uyandığı geceyi unutması ne kadar imkansız olsa da, gözlerini yeni gördüğü şeylere, kulaklarını değişik seslere vermeye çalışıyordu. Koyu orman renkleriyle bezeli şehir binaları ve onların içine yayılmış parlak gri taşlı yollar ona biraz olsun rahatlama getiriyordu. Keskin bir umut ya da mutluluk değildi bunun nedeni, tatmadığı bir içtenlik vardı burda. Sanat diye adlandırdıkları ve onun daha önce ilgilenmediği şeyin kalbine gelmişti sanki. Onun iç benliği bunlarla uğraşırken, etrafındaki insanlara hiç dikkat etmemişti...

...Uzun sokakları ve yüksek bir çok binasıyla adamı etkilemişti Kılıçkanı. Gözü korkmuştu ve yolu hiç bitmeyecekmiş gibi geldi genç mesajcıya. Bu yüzdendir ki birkaç merdiven geçişinden sonra ona beklemesi söylendiğinde gerçekten şaşırmıştı. Etrafını biraz inceledikten sonra orta çaplı bir avlunun kenarında yer aldığını anladı. Bilmediği şey ise buranın Zelt'in yönetim çemberi olduğuydu.