Ni Colias'ın günlüğünden

"3 yüzyıl sonra oradan çıktığımda, hala eklemlerimin çalışır olduğuna şaşırıyordum. Gözlerim acıyor, hem de çok fazla. Gereğinden fazla bekletilmiştim sanırım. Hiçbir şeyden emin olamamak, çevresindeki her hareketten korkmak benim yapacağım bir şey değil. Ancak tüm bu insanlara alışmam uzun sürebilir. Bu yüzden sessiz bir yer bulmalıyım kendime.

Günler geçtikçe yanlış yapıp yapmadığımı daha da fazla sorgular oldum. Neden kaçtığımı, neden orda tıkılıp kaldığımı hatırlamıyorum. İşin garip yanı, her şeyi gün geçtikçe daha da fazla unutuyor gibiyim. Meşguliyet kazanmalıyım.

Zaman içinde ölüp ölmediği sorgulamaya başladım. Geçmiş tüm duyularımda silik anılar bıraksa da, tam olarak nereden geldiğimi, nasıl geldiğimi hala çözemiyorum. Bu kadar içimi yormanın beni bir yere götürmeyeceği bariz olduğundan, kendime bir iş buldum. Artık şehir içinde posta görevlisi olarak çalışıyorum.

Bugün bir adam gördüm, siyah uzun saçlarıyla bana çok tanıdık geldi. Yanına gidip konuşmak istedim, ama içimdeki bütünlük iyice kaybolmaya başladığından, ne konuşacağıma bile karar veremedim.

Kazandığım parayla, sakince geçirdiğim hayatımla ve sonunda azalan kendimi sorgulama rutinlerimle hayatım biraz yoluna girmişti. Onca zaman ne istedim kendimden de her günümü bişeylere kafayı takarak geçirdim bilmiyorum. Sonunda geceleri kafamda daha az ses ve ellerimde titreme olmadan uyuyabiliyorum.

Handa otururken aniden bir kavga patlak verdi. Yumruklarını oraya buraya sallayanlara aldırmamak istedim, ama elimde değildi. Devam eden saçmalığı durdurmak istedim. İçeri hızla giren askerlerden birinin elinde kılıç gördüğümde tüm işleyiş daha da garipleşti. Çünkü serserilerden biri onu devirip silahını yerden aldığında, kol kaslarım kasıldı, bedenimi bir ürperti sardı. Bana neler oluyor bilmiyorum.

Tüm bu aceleci gidiş gelişler beni yormaya başladı sanırım. Yaşadığım ufak ev bir an için tatlı huzurunu gözümde yitirdi ve kendimi daha kadim mekanlara ait hissettim. Ama sanırım basit zengin olma hayallerinden başka bir şey değillerdi."


Ni Colias'ı arayışımız sonuçsuz kalmıştı. Kuzeyin sayılı komutanlarından biri ona en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda yokolmuştu. Miel onun ölümünü ilan etse de, ben buna inanmıyorum. Sanki gözden kaçırdığımız şeyler var gibi. Eğer son atakları çok geç olmadan durdurabilirsek, tek başıma da olsa tekrar madenlere dönüp onu aramayı düşünüyorum. -Syros Wakin