Lillijum Dallijum

Yürüyorum sokaklarında hissizliğin, durulmadı derimi soyduran sessizliğin, kanımı donduran gözlerin ellerinde yok olan yaşlanmış bebeklerim, akarken kollarıma elektrik, gözlerim, yok olan gözlerim, kırılan ardından soyulan ellerim. Nerdesiniz göremediğim beceriksiz meleklerim, zıplayan balıklardan daha güler yüzlü hayallerim ve ben kaldık yazın ortasında, karın altında ve atmosferin kıyısında. Yoğruldu sözlerim ama çaresizlikten sanırım soyamadığım cümlelerim. Çalmıyor yaylılar yardım edin, ön sıradan gelin, arkadakileri, sarılıp öpüşenleri boşverin. Ziyaret saati gelmeden gitmeyin, resimleri düşürmeyin, ellerimi öpmeyin. Sevgimden umut çıkmaz benim, beni boşverin ya da bir işe yarayayım; sırtımda bıçak bileyin. Araçlardan korkarım ben, uçmaktan vazgeçemem, yerleri temizlerken, seni düşünmeden, koynuna girmeden, tenini duymadan edemem. İşçinim ben senin, kutlama bile yapmayan sadece hizmet eden.
Farplanets, 5 Eylül 2017